Teknik Direktörlerin Taktiksel Etkileri

Giovanni Trapattoni’nin Etkisi

juventus teknik direktörlerin taktiksel etkileri

Giovanni Trapattoni, tüm zamanların en büyük ve en başarılı menajerlerinden biri olarak kabul edilir. Disiplinli yönetimi, motivasyon kabiliyeti ve organizasyonel yetenekleri sayesinde uluslararası basında “Catenaccio’nun Kralı” veya “Yaşlı Tilki” olarak anılmaktadır. Trapattoni’nin Juventus’ta bıraktığı taktiksel miras, kulübün sahadaki başarısına ve kalıcı etkisine katkıda bulunmuştur. Trapattoni, yenilikçi taktikleri ve doğrudan yönetim tarzı ile tanınır; takımları genellikle mental güçleri, organizasyonları ve hazırlıklı duran top oyunları ile bilinir.

Trapattoni, İtalyan futbolunda geleneksel Catenaccio sisteminin bir evrimi olarak kabul edilen “zona mista” oyun stilinin ana yazarı ve uygulayıcısıdır. Bu sistem, adam adama savunma taktikleri ile bölgesel savunma stratejilerinin birleşimidir ve İtalyan futboluna 1970’lerin ortasından 1980’lerin sonlarına kadar damga vurmuştur. Trapattoni’nin takımlarında, savunmadan hücuma geçişleri başlatmakla görevli bir oyun kurucu libero ve yaratıcı bir oyun kurucu orta saha oyuncusu yer alır. Bu oyun tarzı, Juventus’un savunmada güçlü olmasını ve kontrataklarla gol bulabilmesini sağlamıştır.

Trapattoni’nin Juventus’taki oyun anlayışında taktiksel sadelik ve disiplini ön planda tutarak topa sahip olmaktan ziyade hızlı ve dikey oyun (gioco verticale) ile rakip savunmanın arkasındaki boşlukları değerlendirmeye yönelik bir oyun kurgu bulunur. Trapattoni ayrıca duran toplar ve set oyunlarına büyük önem verir ve oyuncularının bu alanlarda yüksek yetkinlik kazanmasını sağlardı.

Juventus’un en ikonik menajerlerinden biri olarak, Trapattoni’nin taktiksel etkisi, İtalyan futbolunda derin izler bırakmıştır ve Juventus’un taktiksel mirasına büyük bir katkı sunmuştur.

Marcello Lippi’nin Etkisi

juventus teknik direktörlerin taktiksel etkileri

Dünyanın en başarılı ve en etkili menajerlerinden biri olarak kabul edilen Marcello Lippi’nin Juventus’taki taktiksel mirası derin izler bırakmıştır. 2013’te ESPN yazarı James Horncastle, Lippi’nin oyun anlayışını şöyle tanımlamıştır: “Onun antrenörlük eğitimi birçok kişiden daha geniş. Arrigo Sacchi’nin devriminden önce, sırasında ve sonrasında çalıştı. Bu yüzden onu eski İtalyan oyun stilinin ve yeni yaklaşımların bir köprüsü olarak düşünün; geleneksel ve modernin bir karışımı. Takımları hem adam adama markaj yapmayı hem de bölgesel savunma oynamayı biliyordu. Rakipleri kendilerine çekip kontra atak yapabilecekleri gibi, oyunu da kontrol edebiliyor ve rakip yarı sahada baskı yapabiliyorlardı. Denge her şeydi.”

Lippi, Juventus’taki döneminde sıklıkla yüksek savunma hattı ve ofsayt tuzağı kullanarak savunma yapmış, kaleciler Peruzzi ve Buffon’u süpürücü olarak değerlendirmiştir. Top rakipteyken ağır baskı yaparken, ileri oyuncular savunmanın ilk hattını oluşturarak rakip üzerinde baskı kurmuşlardır. Lippi’nin takımlarında esneklik, durumlara göre formasyon değişikliği yapma yeteneği öne çıkmıştır. Özellikle Zidane’ın gelişiyle Lippi, 4-4-2 ve daha sonra Zidane’ın serbest bir rolde oynamasına uygun olacak 4-3-1-2 ve 3-4-1-2 gibi formasyonlar kullanmıştır.

1999’da La Gazzetta dello Sport’taki gazeteciler, Lippi’nin Juventus’taki karizmatik liderliğini övmüşlerdir. Juventus’ta onun yönetiminde oynayan Didier Deschamps, Paulo Sousa, Antonio Conte ve Zinedine Zidane gibi birçok eski orta saha oyuncusu da menajerlik kariyerlerinde Lippi’nin büyük bir etki bıraktığını ifade etmişlerdir.

Lippi’nin, 2006 Dünya Kupası kampanyasında da yıldız oyun kurucular Francesco Totti ve Andrea Pirlo’yu birlikte oynatabilmek için çeşitli taktik sistemleri benimsemesi övgü toplamıştır. 4-2-3-1 formasyonunda, Totti yaratıcı bir rolde forvetin arkasında oynarken, Pirlo oyun kurucu rolündeydi. Kanat oyuncuları ve iki yönlü orta saha oyuncuları ile desteklenen bu yapı, takımın hem ofansif hem de defansif olarak dengeli bir şekilde hareket etmesini sağlamıştır.

2016’da Antonio Conte, Lippi’yi taktiksel yeteneği, oyuncuları motive etme ve kazanan bir takım ruhu oluşturma becerisi nedeniyle övmüştür. Juventus’taki dönemi hakkında, “Marcello Lippi Napoli’den büyük bir hırs ve kararlılıkla geldiğinde çok önemliydi; bize ne istediğini net bir şekilde iletti. Foggia yenilgisiyle dibe vurduğumuzda, Lippi, eğer kaybedeceksek, savaşarak kaybedelim dedi ve o andan itibaren rakibe karşı baskı yaptık ve oyunu onlara yönelttik,” diyerek Lippi’nin motivasyon becerilerini vurgulamıştır.

Lippi’nin Juventus’taki etkileri, kulübün taktiksel mirasında hâlâ büyük bir yer kaplamaktadır.

Juventus’un Güncel Oyun Stilini incelemek için TIKLAYINIZ